İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | stop the bleeding f. | kanamayı durdurmak | ||
To stop the bleeding immediately press on the wound. Kanamayı durdurmak için hemen yaranın üzerine bastırın. More Sentences |
||||
Genel | stop the bleeding f. | kanamayı durdurmak | ||
We have to stop the bleeding. Kanamayı durdurmak zorundayız. More Sentences |
||||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | stop the bleeding f. | kanamayı durdurmak | ||
We've finally stopped the bleeding. Sonunda kanamayı durdurduk. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | stop the bleeding f. | kanamayı kesmek | ||
Idioms | ||||
Deyim | stop the bleeding f. | kan kaybetmeyi durdurmak | ||
Deyim | stop the bleeding f. | kan kaybetmenin önüne geçmek | ||
Deyim | stop the bleeding f. | bir sorunun daha da büyük sorunlara yol açmasını engellemek |